“Masaj yaptırmayı sevmeyen hemen hemen yok gibidir. Vücudumuzu rahatlatır, gevşetir, stresimizi alır, sakinleştirir, bize canlılık kazandırır, dahası ağrılarımızı yok eder.”
Eğer masaja kendinizi tamamen verirseniz sonuç meditasyonla aynıdır. Negatif enerjileri atmış, pozitif enerjiyle yüklenmiş olursunuz. Ruh haliniz değişmiş, bambaşka bir insan olmuşsunuzdur.
Masaj sadece yaptıranı değil yapanı da rahatlatır. Masajın faydaları saymakla bitmez. En önemlisi masaj kan dolaşımını düzenler, lenf sistemini harekete geçirir. Vücuttaki atık maddelerin kolayca boşalmasını sağlar. Vücudu zinde tutar, sıkılaştırır ve gençleştirir. Mesajın temelinde dokunma vardır. Bu da insanın en büyük ihtiyacıdır. Türk hamamındaki keseleme de bir nevi masajdır. Hatta tellakın sabunlu ıslak havluyla vücuda vurduğu darbeler masajdan başka bir şey değildir.

İnsanlık tarihi kadar da eski…
İnsanlar içgüdüsel olarak birbirlerine dokundular; zamanla bu dokunuşların neye iyi geldiğini, hangi ağrısını giderdiğini, nasıl zinde kaldığını kısaca masajın sihirini keşfettiler. Eski Yunan da bu işleme ‘massein’ deniliyordu, sözcük yoğurma anlamına geliyordu. Bizde de Arapça ‘masah’tan türemiştir. ‘Sıvazlama’ anlamına gelir. Hipokrat tarafından ‘anatripsis’ denilmiştir. Tripsis, ovuşturma, elle tedavi anlamına gelir. Masajla ilgili en eski belgeler Milattan Önce 3000 yılına ait.
Momeros Milattan Önce 1000 yılında masajda yağ kullanıldığından söz ediyor. Eski Çin, Hindistan ve Mısır el yazmalarında masajın hastaları iyileştirmek için kullanıldığı yer alıyor. En eski yazılı belgede şöyle belirtiliyor: Gece uykusundan sonra kan dinlenmiş ve gevşemişken, sabah erkenden avucun içiyle tüm vücudun sıvazlanması insanı soğuk algınlığından korur, rahatsızlıkları önler. Eski Yunan ve Roma kaynaklarında, masaja spordan önce ve sonra, nekahat döneminde egzersiz yerine, sindirim problemleri hatta kısırlık gibi sorunlarda başvurulduğu belirtilir. Eski Roma’da gladyatörlere dövüşten önce ve sonra vücutları kızarıncaya kadar masaj yapılırdı.
Roma İmparatoru Sezar’ın da şiddetli sinir ağrılarını masajla geçirttiği biliniyor. Hintliler Milattan Önce 1800’lerde cildi otlar, baharatlar ve aromalı yağları vücudu ovarak cilde yedirme yoluyla hastalıkları iyileştirdiler. (Ayurveda bugün bile gözde masaj) 1779’da ünlü kaşif Cook, 12 Tahitili’nin kendisine baştan ayağı masaj yaparak ağrılı siyatiğini geçirdiğini anlatır. 18. ve 19. yüzyıllarda İsveçli Per Henrik Ling, Avrupa’da masajı yaygınlaştırdı.
Bugün halen İsveç masajı diye anılan masaj türüdür bu. Türk hamamındaki keseleme de bir nevi masajdır. Hatta tellakın sabunlu ıslak havluyla vücuda vurduğu darbeler masajdan başka bir şey değildir.
Bugün en çok yapılan masajlar:
Akupressur : Vücudun belli noktalarına (daha çok bu noktalar ayak, el, kulakta) parmakla baskı uygulanarak yapılan masaj. Ağrıların dindirilmesine ve rahatlamaya bire bir. Uykusuzluk ve sinirliliğe de iyi geliyor. İltihap ve enfeksiyonu gideriyor, idrar sıklığı ve ishali önlüyor.
Aromaterapi: Şifalı bitkilerin yağlarından yararlanılarak yapılan mesaj. Bu yağlar, diğer masaj yağlarına göre daha kolay emilir ve çok güçlü etkileri vardır. Sağlık ve güzelliği destekleyen bir masajdır.
Bağ dokusu masaji: Migren ya da hormonal rahatsızlıkların yanısıra vücudun tümünde ortaya çıkabilen değişik ağrılara uygulanır.
Champissage (Baş masaji): Giyinik olarak özel yağlarla uygulanıyor. Hintçe champi (baş masajı) kelimesinden geliyor. Zihni dinlendiriyor, konsantrasyonu artırıyor, göz yorgunluğu, baş, boyun ve omuz ağrıları, uykusuzluk gibi strese bağlı problemleri de hafifletiyor, kan dolaşımı ve lenf akışını da hızlandırıyor.
İsveç usulu masaj (klasik masaj): Vücuda kısmen veya tamamen uygulanan klasik masaj ile dolaşım hızını arttırarak doku ve hücreleri canlandırır, dolaşımı düzenler, kas gerilimini azaltarak konsantrasyonu güçlendirir, yorgunluk ve stresten kurtulmayı sağlar.
Lenf drenaj: Diyet ve sporla verilen kilolar sonucu gevşeyen vücudu sıkılaştırmak, metabolizmayı hızlandırmak, vücutta biriken toksinleri ve ödemi atmak için elle uygulanır.
Refleksoloji: El ve parmak teknikleriyle vücudun refleks noktalarına uygulanan baskı, stresin azaltılmasını sağlar, bedende fizyolojik değişikliklere yol açar.
Shiatsu: Parmakla bastırmak anlamına gelir. Vücudun belli yerlerindeki noktaları elle bastırarak rahatlatılır.
Sıcak taş terapisi: Isıtılmış volkanik taşlarla yapılan düzenli bakımlar vücudumuzda şakra adı verilen enerji merkezlerini uyararak bedenimizi negatif enerjiden arındırır, rahatlama sağlar.
Bali masajı: Vücuttaki enerji noktaları üzerinde yapılan etkili baskılar, yumuşak vuruşlar ile vücut rahatlatılır.
Thai masaji: Tayland’dan dünyaya yayılmış, germe, çekme, gevşetme hareketleri giyinik olarak uygulanır.
Tuina: Çin Geleneksel Tıbbı’nda ‘akupunktur’ ve ‘bitkisel tıp’la birlikte gelişmiş eski bir iyileştirme sanatı. Bel fıtığından depresyona kadar iyileştirdiği söyleniyor.






